PLAK NEDİR >      

Plak için teknik bir tanımlama yapacak olursak, her iki yüzünde de analog bir ses kaydı bulunan termoplastik malzemeden yapılmış disktir diyebiliriz.

1877'de Thomas Edison, üzerinde ince bir kalay levha bulunan silindiri çevirerek, çelik iğne ile bir çocuk şarkısı olan “Mary had a little lamb / Mary'nin küçük bir kuzusu var’ı kayıt eder. Bu aygıtın adı fonograf. Fonograf, kayıt edilmiş sesi tekrar seslendirebilen ilk aygıt. Sesin kayıt edildiği silindire ise Türkçe'de kovan deniliyor. Kovanlarının ilginç bir özelliği çoğaltılamıyor oluşu idi, yani her bir kovan için tekrar kayıt yapılması gerekiyordu.

Edison'un kayıt medyası olan silindire karşılık 1880'lerin sonlarına doğru Emile Berliner tarafından icat edilen gramofon'un medyası ise disk şeklinde idi. Bu disklere Türkçe'de taş plak diyoruz. Taş plaklar zamanla kovanların yerini aldı ama bu o kadar da hızlı ve kolay olmadı.

Türkiye'de kurulan ilk plak fabrikası ve stüdyosu olan Orfeon Records 1912'de Alman Blumenthal ailesi tarafından kuruldu. Bu fabrika çok önemli kayıtlar gerçekleştirdi. Bu kayıtlar Türk taş plaklarının hatırı sayılır bir kısmını oluşturdu. En önemli sanatçılar icralarıyla bu koleksiyonlarda yer aldılar. Türkiye'deki ilk taş plak kayıtlarından bir kısmı Türk Müziği'nin efsanevi virtüözü Tanburi Cemil Bey'e aittir.

1948 yılında ABD'li Columbia firması, LP (Long-Play) yani Türkçe'deki adıyla Uzunçalar'ı icat etti. Taş plaklar hem çok kolay kırılıyorlardı hem de kısa kayıt (yaklaşık 5 dakika) yapabiliyorlardı. LP plaklar ise plastik malzemeden yapıldığı için daha dayanıklı idi ve tek yüzüne 20 dakikadan fazla kayıt yapılabiliyordu. LP'ler 30 cm. çapında ve dakikada 33 1/3 devirdir.

Yine 1948 yılında da ABD'li RCA firması bugün 45'lik dediğimiz 17.5 cm çapında ve dakikada 45 devir olan plakları geliştirdi.

Bu ilk dönem monofonik (mono) plaklardan sonra 1958'de aynı iz üzerine kaydedilmiş iki farklı ses kaynağı olan stereofonik (stereo) plaklar ortaya çıktı. Stereo plakların ortaya çıkışıyla, plak sanayisinde büyük bir atılım gerçekleştirilmiştir.

Plaklar kaset teknolojisinin ortaya çıkışıyla yavaş yavaş popülaritesini kaybetti. Sesleri dijital olarak barındıran CD'lerin ortaya çıkması ile kasetler de zamanla gözden düştü. Fakat 2000'li yıllardan itibaren plaklara ilgi tekrar artmaya başladı, 2005 yılında Amerika'da 900bin adet plak satılmasına karşın, plak satışları 10 yıldır kesintisiz şekilde artış göstererek 2015 yılında 11.9 milyon adede ulaşmıştır.

PLAK TÜRLERİ >

3 tür plak vardır >

LP (Long-Play)

33 1/3 devirlik plaklardır. Yani plak pikabın içinde dakikada 33 1/3 devir de döner.

45’LİK >

45 devirlik plak türüdür. Yani plak pikabın içinde dakikada 45 devir döner. Bunlar iki türlüdür. Birincisi eskiden alışık olduğumuz küçük boyutlu (7’’) plaklardır. Bir de 12’’ 45’lik plaklar vardır ki bunlar daha yüksek ses kalitesine sahip masteringi ve kesimi özel olarak yapılmış plaklardır. Bu 12’’ 45 devirli plaklarda amaç, plak üzerindeki oyukların daha yaygın (uzun) bir alana daha fazla ayrıntı verebilecek şekilde kesilmesi ve dolayısıyla daha kaliteli sese ulaşılmasıdır.

TAŞ PLAK >

78.26 devirlik en eski plak türüdür, sadece 4 dakika civarında ses kayıdı içerir, çok kırılgandır. Sadece gramofonlarda çalar. Günümüzde üretilen plakçalarların hiç biri taş plak çalmaz. Ve tabi hatırlatmakta fayda var, gramofonlar sadece taş plak çalar, günümüzde üretilen hiç bir plağı çalmazlar. Yani sitemizde ve mağazamızda satılan hiç bir plak gramofonda çalmaz.

180 gr. ya da 200 gr. plak nedir >

Günümüzde üretilen plakların çoğunluğu yaklaşık 125-150 gramdır. 180 gram ya da daha üzeri gramajda olan plaklar daha kaliteli plaklar olarak kabul edilirler. Eğilme, yamulma ve buna benzer fiziksel etkilere karşı daha güçlü ve dayanıklıdırlar. Aynı zamanda, plak üzerindeki sesi duymamıza yarayan izlerin 180-200 gram plaklarda daha derin kesilebilmesinin ses kalitesini de olumlu yönde etkilediği söylenmektedir. Bu fikrin karşıt görüşleri olduğunu da belirtmekte fayda var ve biz her zaman olduğu gibi kendi kulağınıza güvenin diyoruz.