Reflex Gurubunun Kurucusu MURAT NET şöyle anlatır ; Seksenli
yılların ortasında İstanbul'da kurdum. O zaman vokal ve klavye’de Murat çekem -
daha sonra Mercury grubuyla albüm yaptı ve uzun süre şimdiki Duman grubunun
gitaristi Batuhan ile barlarda çaldı. Beni kendisiyle Mustafa Kos tanıştırdı.
İstanbul'da rock müzik adına hiçbir şey yoktu. Uzun saçlılara uzaylı gibi
bakıyorlar ve de taciz ediyorlardı. On sene boyunca İstanbul'da saçımı
uzatamadım. İmkanlar aşırı derecede sınırlıydı. Bir tane bile bar yoktu
çalacak, konser verecek. Yine Murat çekem gibi Galatasaray Liseli olan Hasan -
davul ve Caner - bas gruba dahil olduktan sonra Galatasaray Lisesinin müzik
odasında provaları yaptık ve Galatasaray Lisesi ve Avusturya Kız Lisesi'nde
konserler verdik. Yapabileceğimiz başka bir şey de yoktu. Daha sonra adlarını
unuttuğum başka elemanlarla da prova yaptım, hatta zamanın Hey dergisinde de
röportajımız çıktı. Daha sonra bas gitara Kemal Kut (Metafor'un gitar/vokali),
davula Bozkurt Coşkunoğlu, vokale de Altuğ geldi. Gülhane parkında bir konsere
çıkıldı. Daha sonra Kemal Kut’un yerine bas gitara Levent Uysal geldi ve
Ankara’da bir konsere çıkıldı. Benim sahneden stage dive yapıp ağzımı burnumu
sakatlamam bu konserdeydi. Daha sonra bu ekipte - yapacak hiçbir şey
olmadığından, çalacak hiçbir yer olmadığından - dağıldı. Daha sonra - sanırım
1989 yılında tekrar başka bir kadroyla - vokal de Kemal Kut, bas gitarda Caner
ve davulda Hasan, İzmir’de bir konserde çaldık. Bayağı da iyi geçmişti. 1995
yılında Londra’dan döndükten sonra, Eylül ayında arkadaşım, davulcu Tercan
Şener’le Reflex’i yeniden kurmaya karar verdik. Vokal için ilk teklifi
arkadaşım Ogün Sanlısoy’a götürdük fakat kabul etmedi. Benim Londra’daki grubum
olan Fire And Rain’in şarkılarına Türkçe söz yazması konusunda, "bu
şarkılara Türkçe söz yazmak iş değil" dedi. Bunun üzerine özgür Denizli’ye
teklif götürdük ve şarkılar hazır olduğu için bizle çalışmayı kabul etti ve
1995 yılının Ekim ayında özgür Denizli Reflex’e katıldı ve altı tane Fire And
Rain şarkısına Türkçe söz yazdı. Sevgili kuzenim Ali önderol’da, 1990 yılında
çıkardığım "Escape From Hell" albümümden iki şarkıya, Türkçe söz
yazdı ve bu şarkılarda “Sevince” ve “Sakınma Sakın” adlarıyla Reflex
şarkılarına dönüştü ve albümde yerlerini aldı. İstanbul’da, on sekiz mart
semtindeki evimde reflex albümünün tamamını dört kanallık bir kayıt aletiyle
demo olarak ben (gitar, bas gitar, kayıt,miks), Tercan Şener (elektro, davul)
ve özgür Denizli (vokal) üçlüsüyle kaydettik.
1996 yılının yazında bas gitarda çağatay Ateş (Whisky
grubundan) aramıza katıldı. Özgür Denizli’nin Ahmet San’la tanışmasıyla Ahmet
San, Reflex albümünün yapımcılığını ve grubun menajerliğini üstlendi ve kendi
düzenlediği İstanbul’daki Habitat Festivali konserine çıktık. Bu konser ATV’den
yayınlandı. Temmuz ayında, Ahmet San’ın yapımcılığında, Ozan Doğulu’nun
İstinye’deki stüdyosunda albümün kayıtları, ben (gitar, bass gitar), Tercan
Şener (davul) ve özgür Denizli (vokal) olarak başladı ve tamamlandı. Daha sonra
tonmaister ve kayıtları yapan kişi Cem Büyükuzun kayıtların hepsinin
silindiğini söyledi ve tekrar baştan başlandı bu arada Tercan Şener bu
söylenenlere - yani kayıtların silindiğine - inanmadı ve kayıtların ortasında
grubu terk etti. Alpay Salt’a sordum, kabul etmedi - kısa sürede davulcu
bulamayınca, albümde kayıtlarda davulları klavyeden ben çaldım - Bunun üzerine
grup kayıtları ben (klavye, davul, elektro ve akustik gitarlar, bas gitar) ve
özgür Denizli (vokal) şeklinde tamamladı. Ozan Doğulu birkaç şarkıda - zar zor
ikna edilerek - klavye çaldı. özlem Tekin “Saydam Güvercin” şarkısında geri
vokal yaptı. Ahmet San, Burak Kut’la beraber kurduğu yeni muhik şirketinden
albümü çıkartacağı için, kayıtlar bittikten sonra, tekrar aynı stüdyoda ayni
ekiple, promosyon acısından faydalı olacağı düşünülerek, albüme eklenmek üzere,
Burak Kut’la bir tane, Burak Kut’un şarkısı kaydedildi. bu kayıtlar sırasında,
kayıtlarda kullandığım gitar processor’ını kendisinden ödünç aldığım Kemal Kut
(Burak Kut’la tamamen isim benzerliği) arkadaşımı stüdyoya davet ettim ve Burak
Kut’un yaptığı parçada davul yazımında yardımcı oldu. Fakat Ahmet San ve Burak
Kut albümü çıkartmaktan vazgeçti. Burak Kut’la yapılan Burak Kut bestesi ne
oldu bilmiyorum. Bendeki kasetin de üstüne başka şey çekmiştim. Bende yok bu
kayıt ve de daha sonra Reflex albümünde haliyle bu şarkı kullanılmadı. Bir sene
daha geçti ve yeni müzik şirketi arandı. Albüm kaydı tamamlandıktan sonra
konserlerde eşlik etmek üzere, gruba eski Bulutsuzluk özlemi grubunda beraber
çaldığım arkadaşlarım, davulda Filip Sünbülkaya ve bas gitarda Kanoz Ozan
eklendi. Bu kadroyla Ahmet San’ın düzenlediği Status Quo grubunun da yer aldığı
bir festivalin ilk gününde bir konsere çıktık. Geri vokalde daha sonra kendi
albümlerini çıkarıp ünlü olan Aslı ve “Sen Hep Benimsin” klibinde elinde
kamerayla sahilde görünen Selin, ve özgür’ün kuzeni Mustafa ve ayrıca klavyede
çok iyi ve sevdiğim bir dostum olan Serdar çamlıca da vardı. bu konser çok iyi
geçti ve kameraya çekildi ama görüntüleri elde edemedim. Daha sonra Pearl Jam
grubunun konserinde ön grup olma hadisesi gündeme geldi ama daha sonra gerçekleşmedi.
Daha sonra geri vokaller ve Serdar ayrıldı ve klasik dörtlüye döndük ve Roxy’de
benim ayarladığım bir konsere çıktık 4 kişi olarak. Daha sonra Kanoz Ozan’la
provalarda yaşanan ufak tefek pürüzlerden dolayı anlaşamadım ve gruptan
ayrılmasını istedim ve yerine bas gitara Tanyer Oymak geldi. İlk provada geri
vokallerde Selin, kuzenim Ali önderol ve özgür’ün kuzeni Mustafa’da vardı. Uzun
plak şirketi arayışlarından sonra, özgür Denizli Prestij Müzik’le tanıştı ve
kendi başına, Reflex adına, Hilmi Topaloğlu ve Mahsun Kırmızıgül gibi isimlerin
sahibi olduğu Prestij Müzik ile anlaşma imzaladı ve 1997 yılının Eylül ayında,
dünya barış gününde Reflex albümü, Prestij müzikten piyasaya çıktı. Albüm
kapağındaki fotoğraflarda her ne kadar Filip ve Tanyer’de yer alsa da, albüme
herhangi bir katkıları olmamıştır, albüm kaydedildikten sonra konserlerde gruba
eşlik etmek amacıyla dahil oldular. "Sen Hep Benimsin" in klibinde
gözüktüler. Ayrıca vokalistler Selin, Mustafa ve Ali önderol’da klipte
gözüktüler.
Reflex - Reflex (1997); özgür Denizli - Tüm vokaller,
"Bulutlara" da akustik gitar ve düzenleme, tüm sözler, klavye davul.
Murat Net - Elektro ve akustik gitarlar, bas gitar, klavye, davul, tüm
müzikler, düzenlemeler, miks. Cem Büyükuzun - Kayıt, miks, klavye, davul. Ozan
Doğulu - Klavye.
"Sen hep benimsin" adlı şarkıya, yanılmıyorsam
Ağustos 1997 tarihinde klip çekildi ve özellikle KRAL TV’de, televizyonlarda ve
radyolarda bol bol çalındı bu şarkı. Aynı yıl KRAL TV Oscarlarında yılın rock
grubu dalında aday gösterildik fakat ödülü Af grubu aldı. Eski dostum,
arkadaşım ve nikah şahidim olan Aptülika’nın önderliğindeki zamanın Şebek
dergisinde ve de eski arkadaşım dostum Güven Erkin Erkal’ın TV programında - ki
kendisi evime gelip Reflex demosunu bizzat alıp bana şirket bulma konusunda
yardımcı olacağını söylemişti - acımasızca, insafsızca, haksızca, kalleşçe,
bilip bilmeden eleştiriler de oldu fakat cahilliklerine ve bilgisizliklerine
verip, cevap vermedim. Zaten grupta sürekli anlaşmazlık yaşıyorduk. Eylül 1997
- Haziran 1998 arasında bir sürü televizyon ve radyo programlarına çıktık.
İstanbul’da The Doors Bar, üst Kemancı, Edirne Mandala Bar, Kocaeli Alışveriş
Merkezi’nde konserlerde çaldık. Grup son konserini Haziran 1998’te Alt
Kemancı’da verdi ve grup üyeleriyle aramdaki şiddetli geçimsizlik ve Prestij
Müzik’in grupla ilgilenmemesi ve konser ayarlamaması nedeniyle dağıldı. Yedi
senelik emeğim tam manasıyla çöpe gitti on yıl sonra bile hala da içimde kaldı
ve buruk bir kırgınlık var ama Türkiye’ye ve insanlara ve de grup arkadaşlarıma
güzel bir albüm ve şarkılar hediye etmiş oldum onunla avunuyorum. Daha sonra
Tanyer Oymak New York’a yerleşti, özgur’de İngiltere’ye gitti. Filip’de çeşitli
gruplarla yoluna devam etti. Ben de Diken, Ogün Sanlısoy, Erkin Koray gibi
isimlerle çaldım. 2003 yılında Filip Sünbülkaya, Reflex’i tekrar kurmamız için
beni telefonla aradı. Hiç istememe rağmen maddi açıdan çok sıkışık olduğumdan,
belki konser veririz umudu ile tekrar denemeye karar verdim. Bas gitarda da
eski dost Kanoz Ozan’da tekrar aramıza katıldı ve Reflex tekrar kuruldu. Grubun
menajerliğini de Fırat Parlak üstlendi. özgür Denizli ısrarlarıma ve ricalarıma
rağmen, sahneye çıkacak durumda olmadığını söyleyerek gruba dahil olmayı kabul
etmedi. Grup, yeni vokalistler denerken, provalar esnasında tekrar, çeşitli
nedenlerden dolayı gruptan ayrılmaya karar verdim. 2004 yılının Mart ayında
özgür Denizli, başta Definitive grubundan Kubilay ve davulda Klips ve onlar
grubundan da Derya ile bir kez daha Reflex’i tekrar kurmaya karar verdik. Fakat
özgür yazı Kaş’ta geçirmek istedi ve grup kurulamadı. 2004 yılının Aralık
ayında özgür Denizli’ye bir kez daha grubu kurmamız için telefon ettim ancak
kabul etmedi. Bunun üzerine özgür Denizli’nin onay ve de müsaadesiyle, vokal de
Yusuf Uğurer, bas gitarda çiğdem Kavi ve davulda Filip Sünbülkaya ile birlikte
Reflex’i tekrar "Murat Net Reflex" adıyla kurdum. Kadıköy Vodoo barda
ki tek konserden sonra, Filip, bar konserlerine zillerini taşıyamayacağını
söyleyerek gruptan ayrıldı. Uzun ve başarısız davulcu arayışlarından sonra,
yerine bin bir çabayla ikna ettiğim, Reflex’in eski davulcusu ve eski dostum ve
arkadaşım, “Escape From Hell” albümümde de çalan, Bozkurt Coşkunoğlu geldi. Bu
kadroyla 2005’in ilk aylarında, Nisan ayına kadar, İstanbul barlarında çeşitli
konserler verdik. Nisan ayında Dorock bardaki bir konserden sonra Bozkurt
gruptan ayrıldı ve yerine davulcu bulamadığımız için ve mekan sahibi vokalist
Yusuf’u istemediği için - ki ne gariptir şu anda yusuf, aynı mekanda kendi
grubuyla çıkıyor - grup dağıldı. 2005 Eylül ayından beri çalışmalarımı solo
olarak, Murat Net adı altında sürdürüyorum.